Türkiye'nin deprem gerçeği, 6306 Sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun" ile radikal bir hukuk sistemini beraberinde getirmiştir. Kentsel dönüşüm, can güvenliği için elzem olsa da, uygulama hataları nedeniyle mülkiyet hakkının en sert ihlal edildiği alanlardan biridir. Binanızdan habersizce karot alınması, "Riskli Yapı" tebligatı gelmesi, elektriğinizin kesilmesi ve müteahhidin "imzalamazsan yerin satılır" tehdidiyle karşılaşmanız an meselesidir. Özellikle 2024 yılında yapılan değişiklikle "üçte iki (2/3)" çoğunluk kuralının "salt çoğunluğa (%50+1)" düşürülmesi, azınlıkta kalan maliklerin hukuk mücadelesini daha da kritik hale getirmiştir. Bu kapsamlı rehberde; riskli yapı tespitine itirazı, idare mahkemesinde iptal davasını, kira yardımı şartlarını ve Gaziosmanpaşa özelindeki emsal kararları Aygül Hukuk Bürosu uzmanlığıyla inceledik.

Trafik denetimlerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücüler, hem idari para cezası ve ehliyetlerine el konulması (6 ay, 2 yıl, 5 yıl) yaptırımıyla hem de 1.00 promil üzerindeyse hapis cezası tehdidiyle karşı karşıya kalır. Ancak elektronik alkolmetre cihazları her zaman %100 doğru sonuç vermez. Cihazın kalibrasyon tarihi, ölçüm anı ile sürüş anı arasındaki süre ve sürücünün kullandığı ilaçlar sonucu etkileyebilir. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK) ve 5237 Sayılı TCK kapsamında; alkollü araç kullanma suçunun unsurlarını, Sulh Ceza Hakimliği'ne itiraz yollarını ve ehliyetin erken iadesi ihtimallerini, Yargıtay içtihatları ve İstanbul Gaziosmanpaşa Aygül Hukuk Bürosu uzmanlığıyla inceledik.

Trafik kazaları sadece araçlarda hasar bırakmaz; insan hayatında telafisi imkansız bedensel ve ruhsal yaralar açar. Türk Borçlar Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu, kusurlu araç sürücüsüne ve sigorta şirketine karşı mağdurlara geniş tazminat hakları tanımıştır. Ancak çoğu vatandaş, "Sürekli İş Göremezlik (Maluliyet)" tazminatını veya vefat halinde yakınlarının alabileceği "Destekten Yoksun Kalma" tazminatını bilmediği için hak kaybına uğramaktadır. Bu kapsamlı rehberde; kaza sonrası yapılması gerekenleri, tazminat hesaplamasındaki "Aktüerya" kriterlerini, zamanaşımı sürelerini ve Sigorta Tahkim Komisyonu'na başvuru yollarını İstanbul Gaziosmanpaşa Aygül Hukuk Bürosu uzmanlığıyla inceledik.

Türkiye'de yaşayan yabancılar için en büyük kabus, haklarında "Sınır Dışı Etme (Deport)" kararı alınması ve bir sabah Geri Gönderme Merkezi'ne (GGM) götürülmeleridir. 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK), idareye geniş yetkiler verse de bu yetki sınırsız değildir. Özellikle kamu düzeni, sahte evlilik veya vize ihlali gerekçeleriyle verilen deport kararlarına karşı 7 gün içinde İdare Mahkemesi'nde dava açılması, sınır dışı işlemini otomatik olarak durdurur. Öte yandan, ikamet izni (oturma izni) reddedilen yabancılar için de 60 günlük dava açma hakkı mevcuttur. Bu kapsamlı rehberde; tahdit kodlarının (G-87, V-87 vb.) anlamlarını, idari gözetimden kurtulma yollarını ve "Geri Gönderme Yasağı" ilkesini, İstanbul Gaziosmanpaşa Aygül Hukuk Bürosu uzmanlığıyla inceledik.

Ticari hayatın içinde vergi incelemesi geçirmek veya vergi cezasıyla karşılaşmak olağan bir durumdur. Ancak vergi dairelerinin kestiği her ceza veya gönderdiği her ödeme emri hukuka uygun değildir. "Varsayıma dayalı" raporlar, usulsüz tebligatlar veya zamanaşımına uğramış borçlar nedeniyle mükellefler haksız yere mağdur olmaktadır. Vergi hukukunda en kritik kural "Yürütmenin Kendiliğinden Durması" ilkesidir. Yani, vergi cezasına karşı süresinde açılan dava, tahsilat işlemini otomatik olarak durdurur; haciz yapılamaz. Bu dev rehberimizde; Vergi Ziyaı ve Usulsüzlük cezalarını, Ödeme Emrine itiraz süreçlerini ve E-Haciz blokelerinin nasıl kaldırılacağını, Danıştay içtihatları ve İstanbul Gaziosmanpaşa Aygül Hukuk Bürosu tecrübesiyle inceledik.

Kamu görevine ilk defa atanacaklar için yapılan Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması, 7315 Sayılı Kanun ile yeni bir yasal zemine oturmuştur. Ancak idareler (Valilikler, Bakanlıklar), somut bir mahkumiyet kararı olmasa bile; sadece istihbarat raporlarına, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararlarına veya adayın aile bireylerinin geçmişine dayanarak "Memuriyete Uygun Değildir" kararı verebilmektedir. Bu durum, "Masumiyet Karinesi" ve "Suçun Şahsiliği" ilkelerine aykırıdır. Öte yandan, idari kararla pasaportlara konulan tahditler (yasaklar) Anayasa Mahkemesi tarafından hak ihlali sayılmıştır. Bu çalışmamızda; güvenlik soruşturması olumsuz çıkan adayların açacağı iptal davasını, yürütmenin durdurulması şartlarını ve emsal Danıştay kararlarını İstanbul Gaziosmanpaşa Aygül Hukuk Bürosu uzmanlığıyla inceledik.