Giriş Medeni usul hukuku, özel hukuk ilişkilerinden doğan uyuşmazlıkların çözümü için mahkemelerde uygulanan usul ve esasları belirleyen hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, kişilerin yargılama sürecinde haklarını korumasını, delillerini sunmasını ve hukuka uygun şekilde savunma yapmasını sağlamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) medeni usul hukukunun temel kaynağını oluşturmaktadır.
1. Medeni Usul Hukukunun Temel İlkeleri Medeni usul hukukunda çeşitli temel ilkeler bulunmaktadır. Bunlar:
Dava Hakkı İlkesi: Herkes, hukuki uyuşmazlıklarını mahkemeye taşıma hakkına sahiptir.
Hukuki Dinlenilme Hakkı: Tarafların iddia ve savunmalarını mahkemede dile getirme hakkı vardır.
Taleple Bağlılık İlkesi: Mahkeme, tarafların taleplerinin dışına çıkamaz.
Taraflarca Getirilme İlkesi: Mahkemeler, tarafların sunduğu delillere ve iddialara göre karar verir.
Doğrudanlık ve Sözlülük İlkesi: Yargılamada hâkimin duruşmalara doğrudan katılması ve tarafları dinlemesi esastır.
Aleniyet İlkesi: Yargılamalar kural olarak açık yapılır.
2. Medeni Usul Hukukunun Kaynakları Medeni usul hukukunun temel kaynakları şunlardır:
Anayasa: Temel hak ve özgürlükleri düzenleyen yargılama ile ilgili ilkeleri içerir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK): Medeni yargılama hukukunun ana düzenlemelerini içerir.
İlgili Özel Kanunlar: İcra ve İflas Kanunu, Ticaret Kanunu gibi bazı özel kanunlar usul hukukuna ilişkin hükümler içerir.
Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi İçtihatları: Mahkemelerin verdiği kararlar ve içtihatlar uygulamada büyük önem taşır.
3. Medeni Usul Hukukunda Taraflar ve Mahkemeler Medeni usul hukukunda taraflar davacı ve davalı olarak ikiye ayrılmaktadır:
Davacı: Hukuki uyuşmazlığı mahkemeye taşıyan kişidir.
Davalı: Kendisine karşı dava açılan kişidir.
Medeni usul hukukunda yargılamayı yürüten mahkemeler şunlardır:
Sulh Hukuk Mahkemeleri: Daha az karmaşık ve düşük meblağlı davalara bakar.
Asliye Hukuk Mahkemeleri: Sulh mahkemelerinin görev alanına girmeyen genel davalara bakar.
Bölge Adliye Mahkemeleri (İstinaf Mahkemeleri): İlk derece mahkemelerinin kararlarını denetler.
Yargıtay: Hukuk davalarında en üst temyiz merciidir.
4. Medeni Usul Hukukunda Dava Süreci Medeni usul hukukunda dava açılması belirli aşamalardan oluşmaktadır:
Davanın Açılması: Davacı, mahkemeye dilekçe ile başvurarak davasını açar.
Ön İnceleme Aşaması: Taraflar ve mahkeme, uyuşmazlık konusunu belirleyerek dava sürecini şekillendirir.
Tahkikat Aşaması: Delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi ve bilirkişi raporlarının incelenmesi yapılır.
Sözlü Yargılama ve Karar Aşaması: Mahkeme tarafları dinledikten sonra kararını açıklar.
Kanun Yolları: Taraflar, istinaf ve temyiz yoluyla karara itiraz edebilirler.
5. Deliller ve İspat Yükü Medeni usul hukukunda ispat yükü ve delil sunma esastır:
İspat Yükü: Genel kural olarak iddiada bulunan taraf, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
Delil Türleri:
Tanık Beyanları
Bilirkişi Raporları
Yazılı Belgeler
Yemin
Uzman Görüşleri
6. Avukatın Medeni Usul Hukukundaki Rolü Avukat, medeni yargılama sürecinde tarafların haklarını savunan en önemli meslek grubudur. Avukatın rolü şunları kapsar:
Dava Dilekçelerinin Hazırlanması: Hukuki argümanların belirlenmesi ve dava dilekçelerinin oluşturulması.
Delil Sunumu ve Takibi: İspat yükümlülüğünü yerine getirerek delillerin toplanmasını sağlamak.
Kanun Yollarına Başvuru: İstinaf ve temyiz süreçlerini takip etmek.
Sonuç Medeni usul hukuku, bireylerin yargı yoluyla haklarını korumasını sağlayan en önemli hukuk dallarından biridir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirlenen kurallar çerçevesinde mahkemelerde dava açılması, yargı sürecinin yürütülmesi ve delillerin değerlendirilmesi sağlanmaktadır. Avukatlar ise bu sürecin en önemli aktörlerinden biri olarak müvekkillerini temsil etmekte ve hukuki sürecin sağlıklı işlemesine katkıda bulunmaktadır.
Kaynakça
Kuru, B. (2021). Medeni Usul Hukuku Genel Esaslar. Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Arslan, R. (2022). Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi. İstanbul: Beta Yayınları.