Giriş Hırsızlık suçu, bir başkasına ait taşınır malın, rızası olmaksızın ve hukuka aykırı şekilde alınması eylemidir. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 141. ve devamı maddelerinde düzenlenen bu suç, toplumda yaygın görülen suç tiplerinden biri olup, suçun işleniş biçimine göre ceza yaptırımları değişiklik göstermektedir. Ayrıca, failin suç sonrası pişmanlık göstermesi halinde etkin pişmanlık hükümleri devreye girebilmektedir (Eren, 2021: 287). Bu makalede, hırsızlık suçunun temel unsurları, nitelikli halleri, etkin pişmanlık hükümleri ve avukatın ceza yargılamasındaki rolü ele alınacaktır.
1. Hırsızlık Suçunun Temel Unsurları Hırsızlık suçu, TCK m. 141’de temel şekliyle şu şekilde düzenlenmiştir:
"Başkasına ait taşınır bir malı, sahibinin rızası olmaksızın, kendisine veya başkasına yarar sağlamak amacıyla bulunduğu yerden alan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
Bu suçun oluşabilmesi için;
Fail: Suçu işleyen kişi herhangi biri olabilir.
Mağdur: Malın sahibi veya zilyedi olan kişi.
Konu: Taşınır bir malın hukuka aykırı şekilde alınması.
Hukuka Aykırılık: Malın sahibinin rızası olmadan alınması gerekmektedir (Yılmaz, 2020: 315).
Hırsızlık suçu, malvarlığına karşı işlenen suçlardan olup, zarar doğurması şart değildir. Failin malı alması yeterli görülmektedir.
2. Hırsızlık Suçunun Nitelikli Halleri Hırsızlık suçu, belirli şartlar altında işlendiğinde, suçun ağırlığı nedeniyle daha yüksek cezalar öngörülmektedir. Nitelikli haller, TCK m. 142’de düzenlenmiştir:
Gece vakti işlenen hırsızlık suçları, failin yakalanma olasılığını azaltması ve mağdurun savunmasız olması nedeniyle daha ağır bir ceza ile cezalandırılır. Gece saatleri, genel olarak gün batımından gün doğumuna kadar geçen süre olarak kabul edilmektedir. Bu durum, failin suç işleme niyetini güçlendiren ve mağdurun savunma mekanizmasını zayıflatan bir etken olarak değerlendirilmektedir (Kuru, 2021: 233).
Hırsızlık suçunun, bir konut veya işyerine izinsiz girilerek işlenmesi durumunda, suçun niteliği ağırlaşmaktadır. Konut dokunulmazlığı Anayasa ile korunan temel haklardan biri olduğu için, bu tür hırsızlık suçlarında cezai yaptırım daha yüksek belirlenmiştir. Özellikle kapı veya pencere zorlanarak ya da hileli yollarla içeri girilerek hırsızlık yapılması halinde bu hüküm uygulanır (Yılmaz, 2020: 325).
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, hırsızlık suçları bilişim sistemleri aracılığıyla da işlenmeye başlanmıştır. Kredi kartı bilgilerini ele geçirmek, internet üzerinden dolandırıcılık yoluyla hırsızlık yapmak veya verileri izinsiz kopyalayarak menfaat sağlamak gibi eylemler bu kapsamda değerlendirilir. Bilişim yoluyla hırsızlık suçları, toplumda büyük ekonomik kayıplara yol açtığı için daha ağır cezalara tabi tutulmaktadır (Ayan, 2022: 155).
Devletin veya kamu kurumlarının mülkiyetinde bulunan taşınır malların çalınması, kamu düzenini bozan ve toplumun genel zararına yol açan bir fiil olarak değerlendirildiğinden, bu tür hırsızlık suçları ağır cezalarla yaptırıma bağlanmıştır. Örneğin, hastanelerdeki tıbbi cihazların veya belediyeye ait park mobilyalarının çalınması gibi eylemler bu kapsamda değerlendirilir (Eren, 2021: 297).
Bu durumlarda ceza artırılarak uygulanmaktadır. Örneğin, gece vakti işlenen hırsızlık suçunda ceza yarı oranında artırılmaktadır.
3. Etkin Pişmanlık Hükümleri Hırsızlık suçunda failin suç sonrası gösterdiği tutum ve davranışlar, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına olanak tanıyabilir. TCK m. 168’e göre;
Suç işlendikten sonra, fakat soruşturma başlamadan önce malın aynen iadesi halinde, cezada üçte ikiye kadar indirim yapılabilir.
Soruşturma veya kovuşturma aşamasında mal iade edilirse, cezada yarıya kadar indirim uygulanabilir.
Mahkûmiyet kararı verilmeden önce zarar tamamen giderilirse, ceza üçte bir oranında azaltılabilir (Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 2020/4789 E., 2021/2345 K.).
Etkin pişmanlık, failin mağdura zararını gidermesiyle cezada hafifletici bir etki doğurmaktadır. Ancak failin bu davranışı samimi olmalı ve gerçekten zararı telafi etme amacı taşımalıdır.
4. Hırsızlık Suçunda Avukatın Rolü Hırsızlık suçunda avukatın rolü büyük önem taşımaktadır. Suçun unsurları, failin kastı ve olası hafifletici nedenlerin mahkemeye sunulması noktasında avukatın görevi şunlardır:
Şüpheli veya sanık haklarının korunması: Avukat, müvekkilinin adil yargılanmasını sağlar.
Delil incelemesi ve hukuka aykırı işlemlere itiraz: Polis veya savcılık tarafından elde edilen delillerin hukuka uygun olup olmadığını kontrol eder.
Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını sağlamak: Failin suç sonrası zararları gidermesi halinde, ceza indiriminden faydalanmasını sağlamak.
Mahkemede savunma yapmak: Avukat, müvekkilinin suçsuzluğunu veya hafifletici sebepleri mahkemeye sunarak cezayı minimize edebilir (Ayan, 2022: 145).
Ceza yargılamasında avukatın savunma hakkı, sanığın haklarının korunması açısından temel bir güvencedir. Özellikle, suçun nitelikli hallerinin bulunup bulunmadığının incelenmesi ve delillerin hukuka uygunluğunun denetlenmesi kritik bir görevdir.
Sonuç Hırsızlık suçu, malvarlığına yönelik en yaygın suçlardan biri olup, suçun temel ve nitelikli halleri TCK’da ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Failin suç sonrası sergilediği tutum, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmasını sağlayabilir. Ceza yargılamasında avukatın rolü, sanığın haklarını korumak, hukuka aykırı işlemlere itiraz etmek ve en iyi savunmayı sunmak açısından kritik öneme sahiptir.