Tehdit suçu, bir kimsenin iç huzurunu, karar verme ve hareket etme özgürlüğünü kısıtlayan, mağdura gelecekte bir kötülük yapılacağının bildirilmesidir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesinde "Hürriyete Karşı Suçlar" bölümünde düzenlenmiştir. Bu suçla, kişilerin korku ve endişe duymadan, güven içinde yaşamaları hedeflenir.
2. Suçla Korunması Amaçlanan Hukuksal Yarar
Tehdit suçu ile korunan hukuksal yarar; kişilerin iç huzuru, güvenlik duygusu ve irade özgürlüğüdür. Kişinin kendisi veya yakınları hakkında bir kötülükle korkutulması, onun özgür iradesiyle karar almasını engellediği için kanun koyucu bu özgürlüğü koruma altına almıştır.
3. Suçun Temel Şekli
TCK 106/1. fıkrasının ilk cümlesi suçun temel şeklini oluşturur. Buna göre; failin, mağdurun kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahsetmesi suçun temel halidir.
Örnek: "Seni öldüreceğim", "Bacaklarını kırdıracağım" gibi beyanlar temel şekli oluşturur ve takibi şikayete bağlı değildir, savcılıkça resen soruşturulur.
4. Suçun Unsurları (Maddi ve Manevi)
Maddi Unsur:
Fiil: Gelecekte bir kötülük yapılacağının mağdura iletilmesidir. Bu iletim sözle, yazıyla, davranışla veya resimle olabilir.
Netice: Tehdidin mağdurun bilgisine ulaşması yeterlidir. Mağdurun fiilen korkup korkmadığına bakılmaz; fiilin objektif olarak korku yaratmaya "elverişli" olması yeterlidir.
Manevi Unsur:
Suç genel kast ile işlenir. Failin tehdit içerikli sözü veya davranışı bilerek ve isteyerek yapması yeterlidir. Failin tehdit ettiği fiili gerçekleştirme niyetinin olup olmaması (ciddi olup olmaması) suçun oluşumunu engellemez. Amaç, karşı tarafa korku salmaktır.
5. Suçun Faili
Bu suçun faili herkes olabilir. Kamu görevlisi olması veya belirli sıfatlara sahip olması suçun oluşumunu etkilemez, ancak nüfuz kullanımı nitelikli hal kapsamında değerlendirilebilir.
6. Suçun Mağduru
Suçun mağduru, tehdit edilen gerçek kişidir. Tüzel kişiler (şirketler, dernekler) suçun konusu olabilir ancak mağduru olamazlar; mağdur, tüzel kişiliği temsil eden gerçek kişilerdir. Mağdurun belirli veya belirlenebilir bir kişi olması gerekir (Örn: Halka yönelik genel tehditler TCK 213 kapsamına girebilir).
7. Suçun Daha Az Cezayı Gerektiren Halleri (Basit Tehdit)
TCK 106/1. fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenmiştir. Tehdidin; hayat, vücut veya cinsel dokunulmazlık dışında kalan bir kötülüğe (örneğin malvarlığına) yönelik olması halidir.
Örnek: "Arabanın camlarını kıracağım", "Evi yakarım (içinde insan yoksa)" veya "Seni işinden ettireceğim" gibi söylemler.
Önemli: Bu halin soruşturulması ve kovuşturulması mağdurun şikayetine bağlıdır.
Silahla işlenmesi: (Silahın mağdur tarafından görülmesi veya varlığının hissettirilmesi yeterlidir).
Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektup veya özel işaretlerle işlenmesi.
Birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi.
Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi. Bu hallerde şikayet aranmaz ve ceza artırılır.
9. Suçla İlgili Teşebbüs, İştirak ve İçtima
Teşebbüs: Tehdit mektubunun postaya verilip mağdura ulaşmadan ele geçirilmesi gibi durumlarda teşebbüs mümkündür. Ancak gıyapta (yüzüne karşı olmayan) tehditte, sözlerin mağdura iletilmesi niyetiyle söylenip iletilmemesi durumunda suç oluşmayabilir.
İçtima:
Zincirleme Suç: Aynı kişiye karşı farklı zamanlarda tehdit suçu işlenirse tek ceza verilir, ceza artırılır.
Fikri İçtima: Tehdit, başka bir suçun unsuru ise (örneğin Yağma suçu), ayrıca tehditten ceza verilmez, yağmadan ceza verilir. Ancak kasten yaralama ile tehdit birlikte işlenmişse her iki suçtan ayrı ayrı ceza verilir (Olayın gelişimine göre değişebilir).
10. Suçun Yaptırımı
Temel Hal (Hayat/Vücut/Cinsel Dokunulmazlık): 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası.
Daha Az Cezayı Gerektiren Hal (Malvarlığı vb.): 6 aya kadar hapis veya adli para cezası (Şikayete tabi).
Nitelikli Haller (Silah, Örgüt vb.): 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası.
11. Suçla İlgili Görevli ve Yetkili Mahkeme
Görevli Mahkeme:Asliye Ceza Mahkemesidir.
Yetkili Mahkeme: Suçun işlendiği yer (tehdidin mağdura ulaştığı veya duyulduğu yer) mahkemesidir.
12. Suçla İlgili Yargıtay Kararları (Özet ve İlkeler)
Yargıtay’ın tehdit suçundaki temel kriterleri şunlardır:
Fevri Söylemler: Yargıtay, kavga sırasında anlık öfke ile söylenen ve icra kabiliyeti olmayan bazı sözleri (kastın yokluğu nedeniyle) tehdit saymayabilmektedir. Olayın bütününe bakılır.
Objektif Korku: Tehdidin, makul bir insanda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Gülünç veya gerçekleşmesi imkansız (örneğin büyü yapmak) beyanlar tehdit sayılmaz.
Haksız Tahrik: Tehdit suçu, mağdurdan gelen haksız bir fiile tepki olarak işlenmişse (örneğin kendisine hakaret edene karşı "seni döverim" denmesi), cezada indirim yapılabilir veya ceza verilmeyebilir (TCK m.29 veya m.129 kıyasen).