TAŞINMAZ SATIŞ VAADİNE DAYANAN TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI
21 Kasım 2025, 15:08
TAŞINMAZ SATIŞ VAADİNE DAYANAN TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI
Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali ve Tescil Davası
1. Genel Açıklama ve Sözleşmenin Niteliği
Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, bir taşınmazın (ev, arsa, tarla) ileride kararlaştırılan bir bedel karşılığında satışının yapılmasını taahhüt eden bir **"Ön Sözleşme"**dir. Bu sözleşme ile "Vaat Borçlusu" (Satıcı), taşınmazı satmayı; "Vaat Alacaklısı" (Alıcı) ise o taşınmazı satın almayı ve bedelini ödemeyi taahhüt eder. Eğer satıcı, vaat ettiği tarihte veya şartlar oluştuğunda tapuyu devretmeye yanaşmazsa; alıcı mahkemeye başvurarak "Cebri Tescil" (Zorla Tescil) talep eder. İşte bu dava, "Satış Vaadine Dayalı Tapu İptal ve Tescil Davası"dır.
2. Sözleşmenin Geçerlilik Şartları (En Kritik Bölüm)
Bu davayı açabilmenin ilk ve en önemli kuralı, eldeki sözleşmenin geçerli olmasıdır.
Resmi Şekil Şartı (Noter Zorunluluğu): Türk Borçlar Kanunu m.237 ve Noterlik Kanunu m.60 uyarınca; taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri mutlaka NOTERDE ve "DÜZENLEME ŞEKLİNDE" yapılmalıdır.
Adi Yazılı Sözleşme Geçersizdir: Kendi aranızda beyaz kağıda yazdığınız, kırtasiyeden alınan sözleşmeler veya sadece muhtarda/emlakçıda imzalanan belgelerle tapu iptal tescil davası AÇILAMAZ. Bu belgeler "satış vaadi" doğurmaz, sadece ödenen paranın iadesi (sebepsiz zenginleşme) için delil olur.
İstisna (Müteahhitler): Eğer sözleşme "Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi"ne dayanıyorsa veya Tüketici Kanunu kapsamında "Konut Satışı" ise, adi yazılı sözleşmeler bazı durumlarda (dürüstlük kuralı gereği) Yargıtay tarafından geçerli kabul edilebilmektedir, ancak ana kural noter şartıdır.
3. Davanın Tarafları
Davacı (Vaat Alacaklısı): Sözleşme ile kendisine taşınmazın satılması vaat edilen kişidir. Eğer bu kişi ölmüşse, mirasçıları davayı birlikte açmalıdır (Mecburi dava arkadaşlığı).
Davalı (Vaat Borçlusu): Taşınmazı satmayı vaat eden ve tapuda malik görünen kişidir. Eğer tapu sahibi ölmüşse, dava mirasçılarına yöneltilir.
4. Görevli ve Yetkili Mahkeme (Nerede Açılır?)
Görevli Mahkeme:
Taraflar tacir değilse ve işlem ticari değilse (iki vatandaş arası): Asliye Hukuk Mahkemesi.
Satıcı müteahhit/inşaat firması, alıcı ise konut amaçlı alan bir vatandaşsa: Tüketici Mahkemesi. (Bu ayrım çok önemlidir, yanlış mahkemede açılırsa dava reddedilir).
Yetkili Mahkeme: Taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir (Kesin yetki).
5. İfa Olanağı ve Tescil Engelleri
Mahkeme, sözleşme geçerli olsa bile hemen tapuyu vermez. Önce taşınmazın "İfa Olanağı" olup olmadığına bakar:
Mülkiyet Durumu: Vaat borçlusu, davanın açıldığı tarihte o taşınmazın maliki mi? Eğer satıcı, vaat ettikten sonra taşınmazı üçüncü bir kişiye satmışsa, tapu iptal davası reddedilir. (Çünkü tapu artık iyi niyetli 3. kişidedir). Bu durumda dava **"Tazminat Davası"**na dönüşür.
Elbirliği Mülkiyeti: Taşınmaz miras yoluyla kalmış ve henüz paylı mülkiyete geçilmemişse (iştirak hali), mirasçılardan sadece biri hissesini satmayı vaat etse bile, iştirak çözülmeden tescil yapılamaz.
İmar Durumu: Taşınmazın bölünmesi imar kanununa aykırı ise (örneğin küçük bir tarla bölünemiyorsa), tescil kararı verilemez.
6. Tapuya Şerh Verilmesi (Hakkın Güçlendirilmesi)
Satış vaadi sözleşmesi, "Şahsi Hak" doğurur. Yani sadece sözleşmenin karşı tarafına (satıcıya) karşı ileri sürülebilir.
Ancak, bu sözleşme Tapu Kanunu m.26 uyarınca tapu kütüğüne ŞERH edilirse, hak güçlenir ve "Eşyaya Bağlı Borç" etkisi yaratır.
Şerhin Etkisi (5 Yıl): Tapuya şerh düşüldükten sonra, satıcı taşınmazı başkasına satsa bile, siz tapu iptal davasını o yeni alan kişiye karşı da açabilirsiniz. Şerh, 3. kişilerin iyi niyetini ortadan kaldırır. Şerh 5 yıl geçerlidir, 5 yıl içinde satış/tescil yapılmazsa etkisi düşer.
7. Zamanaşımı (Yargıtay'ın "Zilyetlik" İstisnası)
Kural: Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinden doğan davalarda zamanaşımı süresi 10 yıldır. Bu süre, ifa olanağının doğduğu tarihten (örneğin vaat edilen tarihten veya inşaatın bitiminden) başlar.
BÜYÜK İSTİSNA (Zilyetlik Devri): Eğer satıcı, taşınmazı alıcıya fiilen teslim etmiş ve alıcı taşınmazı kullanıyorsa (içinde oturuyorsa, tarlayı ekiyorsa), 10 yıllık zamanaşımı süresi İŞLEMEZ.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik içtihadına göre; "Taşınmazı teslim edip kullandıran satıcının, yıllar sonra zamanaşımı savunmasında bulunması hakkın kötüye kullanılmasıdır." Bu durumda 20 yıl sonra bile dava açılabilir.
8. Tescil İçin Bedelin Depo Edilmesi
Mahkeme, tapunun iptaline karar vermeden önce; alıcının ödemesi gereken satış bedelinin tamamını ödeyip ödemediğini kontrol eder.
Eğer ödenmemiş bir kısım varsa, mahkeme davacıya süre verir ve "Bu parayı mahkeme veznesine depo et, sonra tapuyu vereceğim" der. ("Birlikte İfa Kuralı").
9. Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ile Bağlantısı (Müteahhitten Yer Alanlar)
Vatandaşların en çok mağdur olduğu konu budur. Müteahhit, arsa sahibiyle kat karşılığı anlaşır, kendisine düşecek daireleri de vatandaşa "Satış Vaadi" ile satar.
Kural: Alıcının (3. kişinin) tapuyu alabilmesi için, müteahhidin arsa sahibine karşı sorumluluklarını (binayı bitirme, iskan alma vb.) yerine getirmiş olması gerekir.
Müteahhit binayı yarım bırakıp kaçarsa, arsa sahibi sözleşmeyi fesh eder ve vatandaştan aldığı paralarla ortada kalan alıcı tapuyu alamaz. (Ancak inşaat %95 seviyesindeyse Yargıtay alıcıyı koruyabilir).
10. Avukatın Notu (Dava Stratejisi ve Püf Noktalar)
Web sitenizde "Uzman Görüşü" olarak sunulacak bölüm:
Terditli Dava Açın: Davayı açarken talebinizi sadece "Tapu İptali ve Tescil" ile sınırlamayın. "Tapu iptali mümkün değilse, taşınmazın güncel rayiç değerinin tarafıma ödenmesi" şeklinde Terditli (Kademeli) talepte bulunun. Böylece tapuyu alamazsanız bile, paranızı güncel değerden (faiziyle değil, evin bugünkü değeriyle) alabilirsiniz.
İhtiyati Tedbir: Dava açar açmaz, taşınmazın başkasına satılmasını önlemek için mahkemeden "İhtiyati Tedbir" talep etmelisiniz. Aksi halde dava sürerken ev satılırsa davanız konusuz kalır.
Mirasçılar Arası Vaat: Mirasçılar kendi aralarında "Miras Taksim Sözleşmesi" yapabilirler, ancak ileride sorun çıkmaması için bunun da satış vaadi şeklinde noterde yapılması en güvenli yoldur.
11. Emsal Yargıtay Kararı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2015/14-159 E., 2016/1047 K.:"Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, geçerlilikleri için resmi şekilde düzenlenmesi gereken, tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet geçirim borcu yüklenen satıcıdan, edimini yerine getirmediği takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 716. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil davası açabilir. Ancak satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil isteminin kabulü için, sözleşmede kararlaştırılan bedelin ödenmiş olması gerekir. Ödenmemiş ise mahkemece depo ettirilmelidir."