Rücu (Dönme) Koşuluyla Bağış Sebebine Dayalı Tapu İptal ve Tescil Davaları
12 Aralık 2025, 12:19
Rücu (Dönme) Koşuluyla Bağış Sebebine Dayalı Tapu İptal ve Tescil Davaları
1. Rücu (Dönme) Koşuluyla Bağışlama Nedir?
Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 292'ye göre; "Bağışlayan, bağışlananın kendisinden önce ölmesi durumunda, bağışlanan malın kendisine dönmesi koşulunu koyabilir."
Bu işlem, hukuk tekniği açısından "Bozucu Şarta Bağlı Bir Kazandırma" (İnfisahi Şart) niteliğindedir. Prof. Dr. Fikret Eren'e göre; burada mülkiyet bağışlanana geçer, ancak bu geçiş kesin ve süresiz değildir. "Bağışlananın, bağışlayandan önce ölmesi" olgusu gerçekleştiğinde, hukuki işlemin sebebi ortadan kalkar ve mülkiyetin bağışlayana dönmesi gerekliliği doğar.
Bu şartın amacı, bağışlayanın malvarlığının, bağışladığı kişi (örneğin çocuğu veya eşi) dışında, o kişinin mirasçılarına (örneğin damadına veya gelinine) geçmesini engellemektir. Bağışlayan, "Ben bu malı sadece X kişisine veriyorum, o ölürse mal yabancıya gitmesin, bana dönsün" iradesini taşır.
2. Tapu Kütüğüne Şerh Verilmesi ve Ayni Etki
Rücu şartlı bağışlamada en kritik husus, bu şartın tapu kütüğüne "Şerh" verilmesidir. TBK m. 292/2 ve TMK m. 1009 uyarınca; taşınmazlara veya taşınmaz üzerindeki ayni haklara ilişkin bağışlamalarda rücu koşulu tapu kütüğüne şerh verilebilir.
Prof. Dr. M. Kemal Oğuzman ve Prof. Dr. Özer Seliçi'ye göre şerhin etkisi şudur:
Münferit Hak Etkisi: Şerh verilmezse, rücu hakkı sadece bağışlayan ile bağışlanan arasında (şahsi) bir borç ilişkisi doğurur. Bağışlanan sağlığında malı satarsa, bağışlayan 3. kişiden malı isteyemez.
Eşyaya Bağlı Borç Etkisi (Ayni Etki): Eğer rücu şartı tapuya şerh verilmişse, bu hak "ayni etki" kazanır. Bağışlanan malı 3. kişiye satsa bile, bağışlayan (bağışlananın ölümü üzerine) rücu hakkını kullanarak tapuyu 3. kişiden dahi geri alabilir.
3. Rücu Şartının Gerçekleşmesi: Bağışlananın Ölümü
Rücu koşulu, ancak ve ancak bağışlananın, bağışlayandan önce ölmesi halinde gerçekleşmiş sayılır.
Eğer bağışlayan daha önce ölürse: Rücu hakkı düşer. Bağışlanan malın mülkiyeti kesinleşir ve bağışlananın mirasçılarına geçer. Rücu hakkı, bağışlayanın mirasçılarına geçmez (Kişiye sıkı sıkıya bağlı hak kuralı).
Eğer bağışlanan önce ölürse: Bozucu şart gerçekleşir. Bağışlananın mirasçıları, şeklen tapuda malik görünseler de, hukuken mülkiyet sebebini yitirmişlerdir. Malın bağışlayana iadesi gerekir.
4. Dava Türü: Tapu İptali ve Tescil Davası
Bağışlananın ölümüyle mülkiyet otomatik olarak (kendiliğinden) tapuda bağışlayana dönmez. Mirasçılar veraset ilamı ile intikal yaptırabilirler. Bu durumda bağışlayan, hakkını elde etmek için mahkeme kararına ihtiyaç duyar.
A. Davanın Hukuki Sebebi
Bu davanın hukuki sebebi, öğretideki tartışmalara rağmen Yargıtay uygulamasında "İnançlı İşlem ve Mülkiyet Hakkının İadesi" veya şerh varsa "Ayni Haktan Kaynaklanan Yolsuz Tescilin Düzeltilmesi" (TMK m. 1025) kapsamında değerlendirilir. Şartın gerçekleşmesiyle bağışlananın (ve mirasçılarının) tapudaki tescili "yolsuz tescil" haline gelir.
B. Davanın Tarafları
Davacı: Malı bağışlayan kişi. (Bu hak mirasçılarına geçmediği için sadece bağışlayan açabilir. Ancak dava açıldıktan sonra bağışlayan ölürse mirasçıları davayı sürdürebilir).
Davalı: Bağışlananın külli halefleri olan tüm mirasçıları. (Elbirliği mülkiyeti söz konusu olduğundan hepsine karşı açılmalıdır). Eğer mal 3. kişiye devredilmişse ve şerh varsa, 3. kişiye karşı da açılabilir.
C. Görevli ve Yetkili Mahkeme
Görevli Mahkeme: Dava, malvarlığı haklarına ilişkin olduğundan ve mülkiyetin aynına taalluk ettiğinden Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Yetkili Mahkeme: Taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir (HMK m. 12).
5. Zamanaşımı Sorunu ve Akademik Görüşler
Bu davada zamanaşımı konusu doktrinde tartışmalıdır.
Bir Görüş (Şahsi Hak): Rücu şartı şerh verilmemişse, bu bir sözleşmesel geri alma hakkıdır ve TBK m. 146 uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Süre, bağışlananın ölüm tarihinden başlar.
Diğer Görüş (Ayni Hak/Şerh Varsa): Şerh verilmişse, hak ayni bir nitelik kazanır ve yolsuz tescil durumuna düşer. Yolsuz tescile dayalı davalarda zamanaşımı işlemez.
Yargıtay Uygulaması: Yargıtay genellikle olayın niteliğine göre 10 yıllık süreyi esas almakla birlikte, tapuya şerh verilmiş durumlarda mülkiyet hakkının korunması ilkesi gereği hakkın düşmediği yönünde kararlar da verebilmektedir. Ancak güvenli olan, bağışlananın ölümünden itibaren 10 yıl içinde davanın açılmasıdır.
6. Taşınmazın Üçüncü Kişiye Devri ve İyiniyet
Bağışlanan kişi, sağlığında malı satabilir mi? Evet, malik olduğu için satabilir. Ancak alıcının durumu "Tapudaki Şerhe" göre belirlenir.
Şerh Varsa: Alıcı (Üçüncü Kişi), tapu kütüğündeki rücu şartını bilerek (veya bilmesi gerekerek) almıştır. Bağışlanan öldüğünde, bağışlayan kişi tapu iptal davasını doğrudan bu 3. kişiye karşı açar ve malı geri alır. 3. kişinin "iyiniyetliyim" savunması dinlenmez (TMK m. 1023 işlemez).
Şerh Yoksa: 3. kişi tapu kütüğüne güvenerek mülkiyeti kazanmıştır. İyiniyeti korunur. Bağışlayan, malı 3. kişiden geri alamaz. Bu durumda bağışlayan, bağışlananın mirasçılarından "Sebepsiz Zenginleşme" veya "Sözleşmeye Aykırılık" nedeniyle malın değerini (tazminat) isteyebilir.
7. İspat Yükü ve Deliller
Davacı bağışlayan şunları ispatlamalıdır:
Bağışlama sözleşmesinin yapıldığını ve rücu şartının varlığını (Tapu senedi, resmi senet).
Bağışlananın kendisinden önce vefat ettiğini (Nüfus kayıt örneği).
Malın halihazırda davalı mirasçılar (veya kötüniyetli 3. kişi) üzerinde olduğunu (Tapu kaydı).
Bu davalar "belgeye dayalı" davalar olduğu için tanık deliline kural olarak başvurulmaz; her şey resmi kayıtlarla sabittir.
Aygül hukuk bürosu olarak istanbul gaziosmanpaşa bölgösinde hukuk ve ceza davaları üzerine, Av. Süleyman Aygül nezlinde profösyönel olarak hukuki uyuşmazlıklarınızda her zaman yanınızdayız.