Muris Muvazaası (Mirasçılardan Mal Kaçırma) Sebebiyle Tapu İptal ve Tescil Davası: Hukuki Nitelik, Şartlar ve İspat
10 Aralık 2025, 13:14
Muris Muvazaası (Mirasçılardan Mal Kaçırma) Sebebiyle Tapu İptal ve Tescil Davası: Hukuki Nitelik, Şartlar ve İspat
1. Muris Muvazaası Nedir? Hukuki Temeli ve 1974 Tarihli İBK
Muris muvazaası, miras bırakanın (muris), mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla, esasen bağışlamak istediği taşınmazını, tapuda satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi ivazlı (karşılıklı) bir işlemmiş gibi göstererek devretmesidir.
Bu davanın "anayasası" kabul edilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 01.04.1974 tarih ve 1974/1 E., 1974/2 K. sayılı kararı şöyledir:
"Bir kimsenin; mirasçısını miras hakkından yoksun etmek amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz malı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmesi halinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar, görünürdeki satış sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersizliğini ileri sürerek, tapu kaydının iptalini isteyebilirler."
Muvazaanın Türü: Nispi Muvazaa
Doktrinde muris muvazaası, "nispi muvazaa" veya "mevsuf muvazaa" olarak nitelendirilir. Burada iç içe geçmiş iki işlem vardır:
Görünürdeki İşlem (Satış): Tarafların gerçek iradesini yansıtmadığı için muvazaa nedeniyle geçersizdir (TBK m. 19).
Gizli İşlem (Bağış): Tarafların gerçek iradesine uygundur ancak tapuda resmi şekilde yapılmadığı (şekil noksanlığı) için geçersizdir.
Sonuç olarak, her iki işlem de geçersiz olduğu için, yapılan tapu devri yolsuz tescil hükmündedir ve iptali gerekir.
2. Muris Muvazaasının Unsurları
Bir devir işleminin muris muvazaası sayılabilmesi için akademik olarak şu dört unsurun bir arada bulunması gerekir:
Görünürdeki İşlem (Zahiri İşlem): Muris ile alıcı arasında tapuda yapılan resmi işlemdir (Genellikle satış). Taraflar bu işlemin hüküm doğurmasını istememektedirler.
Gizli İşlem (Bağış Sözleşmesi): Murisin gerçek iradesidir. Bedelsiz bir kazandırmadır.
Muvazaa Anlaşması: Muris ve lehine devir yapılan kişi, görünürdeki işlemin sadece aldatma amaçlı olduğu konusunda anlaşmışlardır.
Mirasçılardan Mal Kaçırma Kastı: Murisin asıl amacı, diğer mirasçıların pay almasını engellemektir. Yargıtay'a göre bu kastın varlığı davanın kabulü için zorunludur.
3. Davanın Tarafları
Davacı (Kimler Açabilir?)
1974 tarihli İBK gereğince, saklı paylı olsun veya olmasın, miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar bu davayı açabilir.
Yasal mirasçılar (eş, çocuklar, anne-baba vb.)
Atanmış mirasçılar
Evlatlıklar
Önemli Akademik Not: Mirasçılıktan çıkarılanlar veya mirası reddedenler bu davayı açamazlar.
Davalı (Kime Karşı Açılır?)
Dava, taşınmazı devralan kişiye karşı açılır.
Eğer taşınmazı devralan kişi ölmüşse, onun mirasçılarına karşı açılır.
Eğer taşınmaz üçüncü bir kişiye devredilmişse; üçüncü kişinin "iyiniyetli" olup olmamasına bakılır. TMK m. 1023 uyarınca iyiniyetli üçüncü kişinin kazanımı korunur. Ancak üçüncü kişinin kötüniyetli olduğu (muvazaayı bildiği) ispatlanırsa ona karşı da dava açılabilir.
4. Muris Muvazaası ve Tenkis Davası Arasındaki Farklar
Uygulamada en çok karıştırılan iki dava türüdür. Akademik kaynaklara (Öztan, Oğuzman) göre farklar şunlardır:
Amaç: Muris muvazaasında amaç, işlemin geçersizliğini tespit edip tapuyu tamamen iptal etmektir. Tenkis davasında ise işlem geçerlidir, ancak saklı payı aşan kısmın iadesi istenir.
Sonuç: Muris muvazaasında taşınmaz terekeye (miras ortaklığına) döner. Tenkis davasında ise sadece saklı pay ihlali kadar bir bedel veya pay alınır.
Zamanaşımı: Muris muvazaası davası, bir haksız fiil ve yolsuz tescil niteliğinde olduğundan hiçbir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi değildir. Tenkis davası ise 1 ve 10 yıllık hak düşürücü sürelere tabidir.
Tavsiye: Uygulamada genellikle dava "Terditli" (Kademeli) olarak açılır: "Öncelikle muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tesciline, bu kabul edilmezse tenkise karar verilmesi" talep edilir.
5. İspat Yükü ve Deliller
İspat yükü, muvazaa iddiasında bulunan davacı mirasçıdadır. Ancak mirasçılar "üçüncü kişi" konumunda oldukları için muvazaayı her türlü delille (tanık dahil) ispatlayabilirler. Yazılı delil (senet) zorunluluğu mirasçılar için yoktur.
Yargıtay ve doktrin, muvazaanın tespitinde şu ölçütleri (karineleri) kullanır:
Ülke ve Yöre Örf ve Adetleri: Örneğin, erkek çocuğun üstün tutulması, kız çocuklarına mal verilmemesi geleneği.
Mali Güç Dengesi: Taşınmazı alan kişinin (örneğin öğrenci torun veya ev hanımı eş) o taşınmazı satın alacak alım gücünün olup olmadığı.
Bedel Farkı: Tapuda gösterilen satış bedeli ile taşınmazın o tarihteki gerçek değeri arasındaki fahiş fark.
İlişkiler: Muris ile davalı arasındaki beşeri ilişki (bakım, sevgi) ve muris ile diğer mirasçılar arasındaki husumet.
Murisin İhtiyacı: Malvarlığı yerinde olan, paraya ihtiyacı olmayan bir murisin taşınmazını satması hayatın olağan akışına aykırıdır.
6. Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Savunması
Davalılar genellikle "Babam bana bu yeri sattı ama aslında beni bakıcı olarak gördüğü için verdi, ben ona ölene kadar baktım" savunmasını yaparlar. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ivazlı (karşılıklı) bir sözleşmedir. Bakım borcu karşılığında mal devredilir. Ancak;
İşlem tapuda "satış" olarak gösterilmişse, davalının "aslında bakım sözleşmesiydi" savunması dinlenmez. Çünkü bu durumda da şekil eksikliği (bakım sözleşmesi resmi şekilde düzenleme gerektirir, satış ise yetmez) nedeniyle işlem geçersizdir.
İşlem tapuda "ölünceye kadar bakma sözleşmesi" olarak yapılmışsa, bu kez murisin bakım ihtiyacının olup olmadığı ve ivazlar arasında oransızlık olup olmadığı araştırılır.
7. Görevli ve Yetkili Mahkeme
Görevli Mahkeme: Dava konusunun değerine bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemesidir. (HMK m. 2).
Yetkili Mahkeme: Taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Birden fazla taşınmaz varsa, birinin bulunduğu yerde açılabilir.
8. Sonuç ve Hüküm
Mahkeme muvazaayı tespit ederse;
Davalının üzerindeki tapu kaydının miras payları oranında iptaline,
Mirasçıların payları oranında adlarına tesciline karar verir. Terekeye iade (tüm tapunun iptali) yerine, sadece dava açan mirasçının payı oranında iptal ve tescil kararı verilmesi, Yargıtay'ın son yıllardaki yerleşik uygulamasıdır.
Kaynakça:
Oğuzman, M. Kemal / Seliçi, Özer / Oktay-Özdemir, Saibe.Miras Hukuku. 18. Baskı. İstanbul: Filiz Kitabevi, 2017.
Eren, Fikret.Borçlar Hukuku Genel Hükümler. 22. Baskı. Ankara: Yetkin Yayınları, 2017. (Muvazaa kavramı için).