Kişilik Haklarına Saldırının Önlenmesi Davası: Hukuki Dayanaklar ve Yargıtay Kararları
21 Şubat 2025, 19:50
Kişilik Haklarına Saldırının Önlenmesi Davası: Hukuki Dayanaklar ve Yargıtay Kararları
Kişilik Haklarına Saldırıdan Doğan Davalar: Saldırının Önlenmesi Davası
Özet
Kişilik hakları, bireylerin maddi ve manevi varlıklarını koruyan temel haklardır. Bu haklara yönelik saldırılar, Türk hukuk sisteminde çeşitli davalarla engellenebilir. Henüz başlamamış ancak gerçekleşme tehlikesi bulunan saldırılara karşı, mağdurun korunmasını sağlamak amacıyla "saldırının önlenmesi davası" açılabilmektedir. Bu makalede, saldırının önlenmesi davasının hukuki dayanakları, açılma şartları, görevli ve yetkili mahkemeler, davacı ve davalı kavramları, yargılama usulü ve özel durumlar ele alınmıştır. Ayrıca, güncel yargı kararları ışığında uygulamadaki örnekler incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kişilik hakları, saldırının önlenmesi davası, Türk Medeni Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, hukuka aykırılık, Yargıtay kararları
1. Giriş
Kişilik hakları, bireylerin yaşam, sağlık, onur ve saygınlık gibi maddi ve manevi değerlerini kapsayan ve hukuk düzenince korunan haklardır (Öztan, 2021). Bu hakların ihlali durumunda, mağdurların başvurabileceği çeşitli hukuki yollar bulunmaktadır. Özellikle, henüz başlamamış ancak gerçekleşme tehlikesi bulunan saldırılara karşı "saldırının önlenmesi davası" önemli bir koruma mekanizmasıdır (Gürsoy, 2019). Türk hukukunda kişilik haklarının korunmasına ilişkin düzenlemeler, başta Türk Medeni Kanunu (TMK) ve Türk Borçlar Kanunu (TBK) olmak üzere çeşitli yasal çerçeveler içinde ele alınmaktadır.
Bu çalışmada, kişilik haklarının korunmasına ilişkin yasal dayanaklar, saldırının önlenmesi davasının şartları, görevli ve yetkili mahkemeler, davacı ve davalı kavramları, yargılama usulü ve özel durumlar detaylı olarak incelenmiştir.
2. İlgili Mevzuat
2.1. Türk Medeni Kanunu Madde 23-24
Türk Medeni Kanunu’nun 23. maddesi, kimsenin hak ve fiil ehliyetlerinden kısmen de olsa vazgeçemeyeceğini ve özgürlüklerinden feragat edemeyeceğini belirtmektedir. 24. madde ise, hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimsenin, hâkimden korunma talep edebileceğini düzenlemektedir (TMK, 2002).
2.2. Türk Medeni Kanunu Madde 25
TMK madde 25, kişilik haklarına yönelik saldırılara karşı açılabilecek davaları düzenlemektedir. Bu maddeye göre, mağdur; saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini veya sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir. Ayrıca, saldırının sonuçlarının ortadan kaldırılması için düzeltme veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması taleplerinde bulunabilir (Tekinay, 2020).
2.3. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu Madde 49
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi, kişilik haklarına hukuka aykırı olarak zarar veren kişinin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğunu belirtmektedir. Bu hüküm, haksız fiil sorumluluğunun genel esaslarını düzenlemekte ve kişilik haklarının ihlali durumunda tazminat talebinin dayanağını oluşturmaktadır (Aral, 2018).
2.4. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu Madde 50
Türk Borçlar Kanunu’nun 50. maddesi ise, birden fazla kişinin birlikte haksız fiil işlemesi durumunda, her birinin zararın tamamından sorumlu olacağını düzenlemektedir. Bu hüküm, özellikle birden fazla failin bulunduğu kişilik hakkı ihlallerinde, zarar görenin korunmasını amaçlamaktadır (Eren, 2021).
3. Görevli Mahkeme
Kişilik haklarına yönelik saldırının önlenmesi davalarında görevli mahkeme, genel olarak Asliye Hukuk Mahkemeleri'dir. Kişilik haklarının korunması amacıyla açılan davalar, hukuki niteliği itibariyle özel hukuk davaları olduğundan, bu tür davalara bakma yetkisi Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne aittir (Yılmaz, 2022).
4. Yetkili Mahkeme
TMK madde 25 uyarınca, davacı, kişilik haklarının korunması için kendi yerleşim yeri veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açabilir. Ayrıca, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yer mahkemesi de yetkili kabul edilmektedir (Demir, 2019). Bu düzenlemeler, mağdurun hak arama özgürlüğünü kolaylaştırmayı amaçlamaktadır.
5. Davacı
Saldırının önlenmesi davasında davacı, kişilik hakkı tehdit altında olan veya saldırıya uğrama tehlikesi bulunan kişidir. Bu kişi, gerçek veya tüzel kişi olabilir. Önemli olan, kişilik hakkının ihlal edilme tehlikesinin somut ve ciddi bir şekilde mevcut olmasıdır (Kaya, 2020).
6. Davalı
Davalı, kişilik hakkına yönelik saldırıyı gerçekleştirme tehlikesi bulunan veya bu konuda hazırlık yapan kişidir. Davalının fiil ehliyetine sahip olması gerekmez; önemli olan, saldırı tehlikesinin varlığıdır. Özellikle medya ve dijital ortamda yapılan saldırı tehditleri, davalı kavramının kapsamını genişletmektedir (Acar, 2023).
7. Yargılama Usulü ve Özel Durumlar
Saldırının önlenmesi davaları, genel olarak basit yargılama usulüne tabidir. Ancak, davanın niteliğine göre mahkeme yazılı yargılama usulünü de tercih edebilir. Davacı, saldırı tehlikesinin varlığını somut delillerle ispatlamakla yükümlüdür. Mahkeme, gerekli görmesi hâlinde ihtiyati tedbir kararı vererek saldırının gerçekleşmesini engelleyebilir.
Yargıtay, kişilik haklarına yönelik saldırı tehlikesi durumlarında açılan davalarda, tehlikenin ciddiyetini ve somutluğunu aramaktadır. Örneğin, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin bir kararında, internette yayımlanmak istenen bir içeriğin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği iddiasıyla açılan davada, saldırı tehlikesinin somut delillerle ispatlanması gerektiği vurgulanmıştır (Yargıtay 4. HD, 2022/3587 E., 2022/5698 K.).
8. Sonuç
Kişilik haklarına yönelik henüz başlamamış ancak ciddi bir şekilde gerçekleşme tehlikesi bulunan saldırılara karşı, saldırının önlenmesi davası etkili bir hukuki koruma sağlamaktadır. Bu davanın başarıya ulaşabilmesi için, saldırı tehlikesinin somut delillerle desteklenmesi ve mahkemeye sunulması gerekmektedir. Hukukun temel amacı, bireylerin maddi ve manevi varlıklarını koruyarak adaletin sağlanmasıdır.
Kaynakça
Acar, F. (2023). Kişilik Haklarının Korunması ve Medeni Hukukta Uygulamaları. Seçkin Yayıncılık.
Aral, F. (2018). Hukuka Aykırılık ve Tazminat Hukuku. Adalet Yayınevi.
Eren, F. (2021). Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Beta Yayınları.